9 Haziran 2012 Cumartesi

Adam


Kalbinden küçük ellerinde tüm hayatı taşıyan adam. Kömürden kara gözlerinde dünyanın tüm umudunu, yaşama sevincini tutan adam. Bedeni sarılası, dudakları öpülesi adam. Baktıkça daha da bakası gelir insanın sana. Küçük bedenine tüm acılarını yüklemiş adam. Sevdiği kadın yüzünden kendine hiç acımadan zarar veren adam. Bakışlarında tüm kötü gizli özneleri umursamadan taşıyan adam. Sesini duyunca konuşasınızı getiren adam. Yanından bir salise ayrılasınızın gelmediği adam.
                Kitapların katlanmış yapraklarının arasında fotoğrafı bulunan adam. Dinlenmiş şarkıların melodisinde saklanan adam. Dokundukça hayata tutunduğunuz adam. Mutlulukları kağıttan yapılmış gemiler kadar dayanıksız ve kısa ömürlü adam.
                Gelsene yanıma, sevsene beni… Beraber ağlasak ya, beraber acılarımızı taşısak ya. Beraber “biz” olsak ya, tüm yalnızlara inat. Beraber ateşlere yürüyüp kül olsak ya. Aynı buluta bakıp, aynı şeyleri düşlesek ya. Aynı satırlarda, aynı şarkılarda kaybolsak ya tüm yönlere inat. Mutluluğu taşımaya çalışsak ya dokundukça acıyan ellerimizle. Ellerimiz sadece ikimiz birbirine dokununca acımasa ya. Alsana kalbimi, versene kalbini, bir ömür mutlu olsak ya…

Bulutlar Diyorum


        Bulutlar diyorum, ne kadar özgürler. Arkalarından güneş ışınları gelirken ne kadar da yüceler. Baktıkça büyüleniyorsun. Bazen siz ağlarken yağmur yağdıracak kadar samimiler, bazen siz gülümserken en güzel renkleri taşıyacak kadar dostlar size. Baktıkça daha bir kuş olası gelir insanın hani, baktıkça daha bir uçası gelir. Dokundukça hayat bulduracak gibi.
         Bazen izledikçe bir şeylere benzetiriz hani. Bir kedi, bir insan… İzledikçe doyamazsınız hani, bir an başka bir dünyadasınız sanki. O kadar insanın hayallerini taşıyorlar sanki pamuktan yapılma bedenlerinde.
         Bulutlar diyorum aslında ne kadar da birleştiriciler. Sen bir buluta bakarken kaç insan daha bakıyor o buluta. Her insan belki de farklı düşler yüklüyor hani. Baktıkça sıcaklığını hissetmek gibi o insanların.
         Baktıkça bakmak gibi, baktıkça düşlemek gibi, baktıkça kaybolmak gibi, acılarını yok etmek gibi, yok ettikçe daha bir gülümsemek gibi.
         Kısacası bulutlar diyorum, Tanrı’nın varlığını kanıtlayan en mucizevi şeyler olmalı.

Bayım Dans Etmeliyiz


Bayım,
Evet evet size diyorum işte aslında farkındasınız bunun.
Bir gelir misiniz diyorum yamacıma
Parfümünüzün kokusunu hissetmeliyim diyorum burnumda
Bir kere gülüşünüzü görmeliyim ben de sırıtmalıyım aptalca.
Bayım,
Evet evet size diyorum işte aslında farkındasınız bunun.
Bir şeyler içer miyiz acaba?
Hava soğuk ya ceketinizi verip yanlışlıkla unutur musunuz diyorum
Sonra tekrar buluşabiliriz belki.
Bayım,
Evet evet size diyorum işte aslında farkındasınız bunun.
Her şeye inat terk edelim mi buraları?
Sadece siz, ben ve bir karavan.
Aşık olur musunuz bana acaba benim size olduğum gibi.
Bayım,
Hey siz de duyuyorsunuz biliyorum
Bizim şarkımız çalıyor ayaklarımız tempoyu tatmak istiyor
Acaba diyorum
İçip içip sarhoş olsak, kollarınıza sarsanız, her şeye inat öpseniz,
Dans edebilir misiniz benimle 5 dakikalığına?